tekhne - scientia - praksis - gnosis - relatio
            claritas - unitas - integritas - consonantia

cogitate incognitum

düşünülmeyeni düşün

ENGLISH

M. Atilla Öner

Özgeçmiş

Tartışma Listeleri

Makaleler

Bildiriler

Yönetilen Tezler

Yazılar ve Raporlar

 

    < ANA SAYFA     

ULUSAL YENİLİK SİSTEMİ

< GERİ

Gürsel Özdemir, M. Atilla Öner,  Mart 1998

 

 

      TEKNOLOJİK YENİLİK                                      İLERİ >

 

Yenilik bir yatırım faaliyetidir. Bu gün için kazancın azalması, fakat gelecekte ise gelirin çoğalması demektir. Günümüzde tüm yenilik faaliyetlerinin uluslararası rebaket durumu dikkate alınmalıdır (Bosworth, Stoneman, Sinha, 1996).

Yenilik ve teknoloji yönetimi, genelde anlaşılması zor ve karmaşık işlemlerdir. Her ikisi de geniş bir çerçevede, evrensel boyutlarda ele alınmalıdır.

Teknolojik yenilik; yeni bilgilerin üretilmesi, mevcut bilginin ekonomik olarak belirgin yeni ürün ve işlevlere dönüştürülmesi veya mevcut bilgiye yeni şekil verilmesidir (Edquist, 1997).

Teknolojik yenilikler belirli sektörlerde yoğunlaşma eğilimindedirler. Teknolojik yenilik ve bunun yayılması ekonomik büyümeye neden olur. Fakat yeniliğin yerinde ve zamanında uygulanmaması da ekonomik sistemde dengesizliklere sebep olabilir (Fahrenkrog, Kyriakou, 1996).

Teknolojik gelişme için teknolojik bir alt yapının olması esastır. Bu konuda hükümetin öncelikle, teknolojinin tespit ve geliştirilmesine yardımcı olan ve bu konuda doğru teşvikler yapan bir çevre yaratması gerekir. Bu çevre, kaliteli bir teknik insan gücü ile teknik alt yapının oluşturulması için eğitimi de içerir (World Bank, 1997).

Yeni teknoloji, pazara yeni bir şeyler sunmaktır. Teknolojik yenilikte hem zaman hem de uygulama açısından belirlenen hedeflere ulaşma konusunda birtakım riskler vardır:

  • Teknik hedef ulaşılabilir mi?

  • Bu hedef bir ürün sunumu için zamanında ulaşılabilir mi?

  • Bu hedef uygun bir bütçeyle ulaşılabilir mi?

  • Eğer hedefe ulaşılabiliyorsa, bu hedef satılabilecek ve kazançlı olabilecek bir şekilde üretilebilir mi?

Teknolojik yenilikte, yeniliğin başarısı ve riskleri üzerine alınmış birtakım dersler de vardır;

  • Eğer teknoloji üstün bir işlev veya gerçekten yeni bir işlev önermiyorsa, bir yenilik olarak çıkmayacaktır.

  • Teknoloji bir sistemdir. Bu sistem bir uygulama için tümüyle tamam ve yeterli değilse yeni bir teknoloji ortaya çıkmaz.

  • Yeni bir teknolojinin kullanımı farklı sebeplerle yayılır ve yayılma oranı değişiktir. Yeni bir pazarın büyümesi birçok faktöre bağlıdır.

  • Bir yeniliğin başarısı veya başarısızlığını müşterilerin belirlemesine rağmen, müşterinin bu karar kriteri çok yönlüdür ve yargısı zamanla değişebilir.

  • Yeni bir teknolojiyle ilgili başarılı ürünler, büyük ölçüde işlevdeki altyapı ve standartlara bağlıdır.

  • Hem teknik hem de ekonomik faktörlerden dolayı kökten yeni bir teknoloji, başarılı bir yenilik için genellikle yeni bir iş yapılanması gerektirir.

Yenilikteki riskleri azaltmak, iş ve teknoloji ilgi sahalarının uyumu üzerine özel dikkat ve gayret sarf etmekle mümkün olabilir. Mühendislerin teknik ilgisi, yönetimin stratejik ilgisine dönüştürülebilir ve uygulanabilir olmalıdır. Yöneticilerin iş ilgileri teknik riskleri karşılamaya ve teknik ilerlemeye imkan sağlamaya yeterli olmalıdır. Stratejik teknolojilerin yönetimindeki problem, yönetim mantığıyla teknoloji mantığının birbirine adaptasyonudur (Betz, 1994).

Gerek Nelson ve Rosenberg gerekse de Carlsson ve Stankiewicz’in yaklaşımları hep teknolojik yenilik ve teknolojik değişim üzerinedir. Lundvall ise teknolojik yeniliğe ilave olarak kurumsal yenilikle de ilgilenmiştir. Aslında kurumsal yenilikler, teknolojik yeniliğin gelişmesi ve kullanımı için hayati önem taşımaktadır. Teknolojik yenilik kadar kurumsal yenilik kavramını da anlamak gerekir (Edquist, 1997).